En soldaki Bay,
Twitter'in eski yönetim kurulu başkanı, en sağdaki Bayan ise Hollywood'un ünlü
yıldızı Cameron Diaz. Peki, Cameron Diaz kadar olmasalar da ortadaki iki alımlı
bayan kim?
Muhtemeldir ki gelecek yılın Nobel Kimya veya Tıp ödülünü kazanacak olan iki bayan: Emmanuelle Charpentier (Max Planck Institute, Berlin) ve Jennifer Doudna (University of California, Berkeley). Her ikisi beraber yayınlamış oldukları 2012 makalesi ile 2005 yılında keşfedilen CRISPR-Cas9 sisteminin hassas bir gen veya genom edit etme aracı olduğunu buldular. Buldular diyorum, çünkü bu araç milyonlarca yıldır bakterilerde süregelmekte. Ancak, bulunması (keşfedilmesi) bu iki bayanı beklemiş.
Bilim işte böyle bir şey. Aziz Sancar'ın deyişi ile "Bir şey keşfediyorsun, o şeyi o an 7 milyar insan içinde bir sen bir de Allah biliyor". Keşfin tarif edilemez hazzını yaşamak bu olsa gerek!
Böylece, bu iki bayan geçen yıl tüm bilim dünyasını kendilerinden ve buluşlarından bahsettirerek meşgul ettiler.Çünkü, onların buluşu ile, en azından bazı hastalıklar için gen tedavisine bir adım daha yaklaşmış olduk.
Muhtemeldir ki gelecek yılın Nobel Kimya veya Tıp ödülünü kazanacak olan iki bayan: Emmanuelle Charpentier (Max Planck Institute, Berlin) ve Jennifer Doudna (University of California, Berkeley). Her ikisi beraber yayınlamış oldukları 2012 makalesi ile 2005 yılında keşfedilen CRISPR-Cas9 sisteminin hassas bir gen veya genom edit etme aracı olduğunu buldular. Buldular diyorum, çünkü bu araç milyonlarca yıldır bakterilerde süregelmekte. Ancak, bulunması (keşfedilmesi) bu iki bayanı beklemiş.
Bilim işte böyle bir şey. Aziz Sancar'ın deyişi ile "Bir şey keşfediyorsun, o şeyi o an 7 milyar insan içinde bir sen bir de Allah biliyor". Keşfin tarif edilemez hazzını yaşamak bu olsa gerek!
Böylece, bu iki bayan geçen yıl tüm bilim dünyasını kendilerinden ve buluşlarından bahsettirerek meşgul ettiler.Çünkü, onların buluşu ile, en azından bazı hastalıklar için gen tedavisine bir adım daha yaklaşmış olduk.
Daha önceki genom edit
etme araçları olan TALEN (transkripsiyon aktivatörüne benzeyen nükleazlar) ve ZFN (çinko-parmak nükleazlar) metotlarına
göre, bu metot çok daha hassas ve uygulaması çok daha kolay. Herhangi ilgilendiğiniz
bir gen veya genom göre kendiniz dizayn edebileceğiniz gibi, sistemi nispeten
ucuza da ısmarlayabiliyorsunuz. Benim görüşüm, bu iki bayanla beraber TALEN
veya ZFN’yi keşfeden bir kişi de nobel ödülü alacaktır. Bildiğiniz gibi, Nobel Bilim
Ödülleri belli bir alanda (Fizik, kimya, Biyoloji (Tıp)) en fazla 3 kişiye
veriliyor.
Ancak, şu günlerde CRISPR-Cas
dahil bu çeşit genom veya gen edit etme araçlarının etik yönü, gelecek kuşaklar
üzerindeki etkisi vs. oldukça tartışılma konusu. Özellikle, Mendelyan davranışla geçen tek gene dayalı birçok genetik hastalığın nokta atışı ile bu sistemlerle düzeltilebileceği
düşünülüyor. Ancak, bu çeşit düzeltmeler RNAi terapilerinin tersine, embriyonik
safhadaki hücrelerde yapılır.
Şöyle bir örnek vereyim: tek
genle geçen kistik fibroz, orak hücre anemisi, Huntington hastalığı gibi hastalıkları
düşünün (esasen insanda bu şeklide tek genle geçen 6 bin kadar hastalık var). Bu hastalıklarda, genin mutasyona uğramış
bölgesi için bir “Rehber RNA” ve Cas enzimini kodlayan bir sistem oluşturuyorsunuz
(genellikle plazmit). Hücrede (örn., embriyonik hücrelerde) ifade edildiğinde,
bu sistem çekirdeğe girip ilgili genin kusurlu (mutasyon taşıyan) bölgesine
bağlanmakta ve Cas enzimi DNA’yı o bölgeden kesmektedir. Bunun sonucu hücrenin normal
tamir mekanizması devreye girmekte ve o bölgeyi onarmaktadır. Böylece,
embriyodan gelişen fetüs, bebek, birey yaşamı boyunca hiç ilaca gerek duymadan
normal yaşamını sürdürmektedir. Çünkü genetik hastalığı gen seviyesinde tamir
edilmiştir ve başlangıçta birkaç hücrede yapılan bu düzeltme (gen editing) tüm
100 trilyon hücreye ve muhtemelen cinsiyet hücrelerine de (sperm ve yumurta)
geçmiştir. Dolayısı ile kişinin genetik kusuru düzeltildiği gibi, ondan olacak
çocuklarda da o genetik hastalık muhtemelen olmayacaktır.
Bu çeşit doğrudan
insanlardaki kullanımlarının yanında, bu uygulamalarla kaliteli ve bol meyve,
sebze, et, süt vb. birçok başka ürün üretilebileceği düşünülmektedir.
Ancak, bitirirken şunu belirteyim.
Bu sistemin kötü kullanımlarının da olabileceği (örn., “tasarım bebekler”)
düşünülmektedir. Yine, düşük bir ihtimal de olsa, bu tür uygulamalar hedef dışı
bazı değişikliklere de sebep olabilir. Dolayısı ile bu sistemlerin gelecek nesillerdeki
tahrip edici sonuçlarının da iyi düşünülüp tartışılması gerekecektir.
İlgili konuda bir videoyu keşfeden iki kişiden birinden (Jennifer Doudna) izleyebilirsiniz:
İlgili konuda bir videoyu keşfeden iki kişiden birinden (Jennifer Doudna) izleyebilirsiniz:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder