Scientia, Fortitudo et Virtus (Bilgi, Cesaret ve Fazilet)

24 Mart 2020

COVID19’a yakalanıp iyileşirseniz ne olacağı hakkında konuşalım

COVID19’a yakalanıp iyileşirseniz ne olacağı hakkında konuşalım. Hastalığa karşı bağışık mısın? Bağışıklık ne kadar sürer? Ve bu hayatınız ve toplumumuz sağlığı ve ekonomisi için ne anlama geliyor?
Nicholas A. Christakis, @NAChristakis (Twitter) 
Sterling Professor of Social & Natural Science at Yale. Physician. Author of “Blueprint: The Evolutionary Origins of a Good Society”.
Geçmiş pandemilerden yola çıkarsak muhtemelen insanların %40 kadarı önümüzdeki 2-3 yıl içinde COVID19’a maruz kalacaktır. Herkes hastalığa yakalanmayacak. Yaklananların sadece bir kısmı (muhtemelen <% 1.0) ölecektir. Gerisi iyileşecek. Ve neredeyse herkes bağışıklık kazanacak. Ancak bu bağışıklığın ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Bazı hastalıklara (çocuk felci veya su çiçeği gibi), hayatımız buyunca bağışık kalırız. Ama diğerleri için durum böyle değil. Bu, bağışıklık biliminin karmaşık bir alanıdır. Bunu çözmek için, birçok kişinin tartıştıklarından farklı bir teste ihtiyacımız var. Çoğu insan, hastaların koronavirüs RNA’sına sahip olup olmadığını tespit eden rRT-PCR analizlerini tartışıyor. Ancak bu sadece SARS-CoV-2’nin kendisini tespit etmek içindir (yani şu anda enfekte olan insanlar için geçerlidir)
1 covid-virus
Çinli bilim adamları, SARS-CoV-2’nin için Ocak ayı başında testler geliştirdi: https://sciencemag.org/news/2020/02/labs-scramble-spot-hidden-coronavirus-infections Bu makale, ABD’nin o zamanlar bile testlerdeki gecikmesini gösteriyor. (Bu arada, Çinli bilim adamlarının fotoğrafta sahip olduğu koruyucu ekipmanları kıskanıyorum, ama bu işin başka yönü). COVID19’unuz varsa ve artık semptomlarınız yoksa, viral RNA için mevcut test size hiçbir şey söylemeyecektir. Kendi vücudunuzun virüse karşı yaptığı “antikorları”  ölçen “serolojik” test adı verilen farklı bir teste ihtiyacımız var demektir.
2 covid-spikes
İnsanlar SARS-Cov-2 gibi bir enfeksiyon kaptığında, istilacı bileşenlere, özellikle virüsün yüzeyindeki proteinlere karşı antikorlar yapar. Bu antikorlar, virüsü nötralize edebilir ve ayrıca tekrar enfekte olmamızı engeller. SARS-CoV-2’ye karşı insan antikorları için önemli bir hedef (bu hedeflere “antijen” diyoruz), virüs yüzeyinde bulunan “başak ya da çıkıntı proteini”dir.
200324_coronavirus_update
Virüs için ihtiyacımız olan “serolojik” testler, bu tür viral antijenlere karşı insan antikorlarını saptar. Yani bu durum, virüsün varlığından ziyade virüse cevabımızın bir testidir. Bilim adamları bu testleri yıllardır mükemmelleştirdiler (örn., Https://academic.oup.com/aje/article/91/6/585/213597).
20200314_FBD001
SARS-CoV-2 antikorları için ilk test 4 Şubat’ta ortaya çıktı: https://tandfonline.com/doi/full/10.1080/22221751.2020.1729071. Hem IgM ve IgG (iki farklı antikor tipidir, üçüncüsü IgA’dır)’lerin sıfırıncı gündeki seviyeleri ya çok düşük veya saptanamaz düzeyde idi, ancak hemen hemen tüm hastalarda (N = 16) 5. güne kadar arttı.
Coronavirus, virus which causes SARS and MERS
Singapur’daki bilim adamları, Şubat ayında da bir antikor testi uyguladılar. https://sciencemag.org/news/2020/02/singapore-claims-first-use-antibody-test-track-coronavirus-infections Birçok grup, büyük ticari ve klinik değere sahip olacak testler oluşturmak için yarışıyor. Virüse karşı antikorlar seviyemiz sıfır ile yüksek seviyeler arasında ölçülebilir.
virus-4051654_960_720-620x324
Bu arada, aşı yapma yollarımızdan bir insanlara virüsün bulaşıcı olmayan küçük bir kısmını vererek bağışıklığımızı yapay olarak uyarmaktır. Böylece vücudumuzda antikorlar oluşur ve daha sonra ortaya enfeksiyonlarla savaşırlar. Dolayısı ile aşı, taklit edilmiş bir enfeksiyondur.
SARS-CoV-2 çok “immünojenik” olduğu için şanslıyız. Yani bağışıklık sistemimiz virüsü çok tahriş edici buluyor ve buna karşı güçlü bir bağışıklık tepkisi oluşturabiliyor. Lanet virüs.
unnamed
Serolojik testlerin geliştirilmesi aslında ulusal ve uluslararası bir öncelik olmalıdır. Birçok sebepten ötürü. ABD, COVID19’un akut fazı için RNA testi eksikliği yaşamamak için bir fırsata sahiptir. Bağışıklık ve kimin bağışıklık olduğunu bilmek hepimizin yararına olduğu için, test ücretsiz olmalıdır ve sigorta kapsamına alınmalıdır (mevzuata ihtiyacımız var): https://medrxiv.org/content/10.1101/2020.03.17.20037713v1 https://twitter.com/florian_krammer/status/1240432285184405505?s=20 https://medrxiv.org/content/10.1101/2020.03.17.20037713v1
corona-shutter-2_16_9_1584710988-880x495
B çalışmalarda sunulan deneyler o kadar hassastırlar ki, belirti başladıktan 3 gün sonra virüsü tespit edilebilir. Analizler başka bir şey de gösteriyor: insanlar bu virüse daha önce rastlamamış gibi görünüyor. Hepimiz “immünolojik olarak naifiz”. Doğal bağışıklığımız yok. Bu durum, virüsün neden bu kadar hızlı yayıldığını ve pandemi haline geldiğini açıklıyor. Türümüzde çok az (eğer o da varsa) virüslere karşı doğal dalgakıran vardır.
26VIRUS-TRANSMISSION-jumbo
Önceki araştırmalardan, viral antijenlere karşı antikorların bizi bağışık hale getirdiğini biliyoruz, ancak bağışıklığın ne kadar süreceğini henüz bilmiyoruz (bunu öğrenmek için takip süresi gerekecektir ve hala sadece salgının başındayız). Bu nedenle, SARS-CoV-2 gibi yeni bir koronavirüsün bağışıklık süresini bilmek çok zordur. Sadece ‘beklemeli ve görmeliyiz’. Bu ifadeyi, COVID19 için çok sık kullanıyorum ve hepimiz için çok sinir bozucu olduğunun farkındayım.
Ancak, hastalık başlangıcından bu yana geçen ilk 40 gün boyunca COVID19’un “erken” bağışıklık sürecini zaten biliyoruz. https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=3546052
nCov19
173 hastada  antikor, IgM ve IgG için “serolojik dönüşüm” 11, 12 ve 14 günde görüldü. İlk 7 günde antikor varlığı <%40 iken, 15. günde hızla %100, %94 ve %80’e yükseldi, Buna karşılık viral RNA 7. günden önce %67 iken,  15 ila 39. Günler arasında  % 46’ya düştü.
Bununla birlikte, diğer koronavirüslere bakarak ve daha uzun takiple COVID19 için olası bağışıklık süresi hakkında bir şeyler öğrenebiliriz. Geçmişteki bilim ve bilgiye dayanarak bunu tahmin edebiliriz.
coronavirus
“Farklı” bir koronavirüs ile “kasıtlı olarak” enfekte olmuş 15 gönüllüden oluşan klasik bir 1990 çalışmasında, bir yıl boyunca bağışıklık izlendi. Bağışıklık 2 haftada maksimuma ulaşmış ve bir yıl sonra ortadan kalkmıştı. https://ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2271881/pdf/epidinfect00023-0213.pdf
Şaşırtıcı bir şekilde, 9 gönüllü, virüse ‘yeniden meydan okumak’ için ikinci kez laboratuvara döndü! Antikor titreleri azalmış olmasına rağmen, hala bazı bağışıklıkları vardı, çünkü 9’undan sadece 6’sı yeniden enfekte oldu ve hiçbiri hastalık belirtisi göstermedi. Yani, bu harika birşey!
coronav-proteins
Ancak, henüz soğuk algınlığı için bile aşıya sahip olmadığımızı düşünürsek, COVID19 için bir aşı geliştirmenin çok zor olabileceğini tahayyül edebilirsiniz.
Serolojik testler COVID19’un akut (şiddetli) fazında bile önemlidir, çünkü virüsün kendisi için testler yanlış negatif olabilir (birçok klinik ve teknik nedenden ötürü). Virüse karşı antikorları tespit etmek bize bu küçük şeytanları tespit etmek için başka bir yol sunuyor. Salgın ilerledikçe, iyileşmiş ve bağışıklık olasılığı yüksek olan kişileri tanımlamak için mümkün olduğunca çok insan üzerinde serolojik testler (kan alarak) yapmak isteyeceğiz. Bu ulusal bir öncelik olmalıdır. SARS-CoV-2 için bu tür serolojik testlere dayanarak bağışık olduğu bilinen insanlar artık bulaşıcı değildir (temel olarak virüsü yayamazlar) ve işe, okula vb. geri dönebilirler ve sağlık çalışanları için çok değerlidirler.
TIME_17022020
Bu şu demektir: COVID19’a karşı bağışık olduğunuzda, işinize devam edebilir ve ekonominizi iyileştirmeye katkı sunabilirsiniz. Bu tür insanların sayısı arttıkça, viral iletim engellenecek ve hepimize yardım ederek topluma “sürü bağışıklığı” da kazandıracaktır! Bu arada, bir evdeki bir kişinin mevcut RNA testine dayanan COVID’i biliniyorsa ve şimdi iyileşmişse, onun artık bağışık olduğu söylenir ve gündelik işine dönebilir.
3 covid-ace2-wide
Serolojik testler de önemlidir. Çünkü belirtiler olmadan veya minimal belirtilerde enfekte olan ve iyileşen insanların gerçek durumlarını belirlemeye yardımcı olurlar. Bu, COVID19 enfeksiyondan ölüm oranını hesaplamak için çok önemlidir: https://washingtonpost.com/opinions/2020/03/06/why-its-so-hard-pin-down-risk-dying-coronavirus/
corona-shutter-2_16_9_1584710988-880x495
Bir insanın örnek olabilecek yaygın bir serolojik testine sahipseniz, SARS-COV-2’ye zaten maruz kalmış insan sayısını hesaplayabilirsiniz (yani aşı olmadan doğal olarak bağışıklık sahibi). Enfeksiyondan ölüm oranının korktuğumuzdan çok daha düşük olduğunu görebiliriz. Hatta, bağışık olan insanların verdiği kandan elde ettiğimiz serumdan antikorlar bile elde edilebilir ve COVID19’lu ciddi hasta insanlar için bir tedavi olarak kullanabiliriz (bu tedavi başka sorunlara neden olabilir, ancak bu başka bir hikaye).
Serum kullanarak bir hastadan diğerine ‘pasif antikor transferi’ ile COVID19’u tedavi etmek için birçok olası stratejinin güzel bir biyolojisi burada verilmiştir: https://ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7029759/ pdf / f1000arama-9-24634.pdf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder