Scientia, Fortitudo et Virtus (Bilgi, Cesaret ve Fazilet)
26 Ağustos 2017
The Reason Stick: Modern Science Map
The Reason Stick: Modern Science Map: 500 Years of Science, Reason & Critical Thinking via the medium of gross over simplification, dodgy demarcation, glaring omission and a ...
Hikmet Geçkil Illinois Institute of Technology’de Moleküler Biyoloji alanında doktora derecesini aldı. Ben Gurion Üniversitesi’nde CHI bursu ile doktora sonrası araştırma yaptı. Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)'de Fulbright burslusu olarak çalıştı. Araştırma alanı Genetik Mühendislik olup, halen İnönü Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünde öğretim üyesidir.
22 Ağustos 2017
Prof. Dr. Ömer Munzuroğlu'nun vefatı ve Fırat Üniversitesinin ayıbı!
30 yıllık emeğe karşı 3 cümle yazamamak!
Aşağıdaki duyuru Fırat Üniversitesinin anasayfasından:Resmin üzerini tıkladığınızda ne beklersiniz?
Ömer'in bir ömür emek verdiği Fırat Üniversitesindeki geçmişini, başarılarını ve varsa yönetimin Ömer hakkındaki birkaç sözünü...
Heyhat! Nerede üniversitelerimizin o entelektüel düzeyi!
Yukarıda ilanlar arasında Ömer kardeşimin resmini tıkladığınızda, aşağıdaki gibi biraz daha büyük ama içerik olarak boş bir sayfa ile karşılaşıyorsunuz.
Siyasetçilerin önünde iki büklüm olup, 5 dakikalık görüşmelerini 5 sayfa ile topluma sunan yöneticilere "kızmak" değil sadece "acımak" gerekir. Demek ki, evrensel kentler olan üniversiteler onlar için bu anlamın çok dışında bir anlama sahip: lokal, içine kapanık, sahibinin sesi ve sonuna kadar siyasete bulaşmış...
Umarım üniversitesi onun adını en azından bir toplantı salonu veya laboratuara vererek onu mutlu eder.
Sevgili arkadaşım ve kardeşim Prof. Dr. Ömer Munzuroğlu geçen Çarşamba (16 Ağustos 2017) ani bir kalp rahatsızlığı sonucu vefat etti. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.
Ömer sadece Elazığ veya Fırat Üniversitesi tarafından değil, Türkiye'deki tüm biyoloji camiası tarafından tanınan bir akademisyendi. Final Dersanelerinden geçmiş herkes onu tanırdı. Çünkü, sahibi bu dersaneyi kurduğunda onun ilk eğitimcilerinden biri Ömer'di. Final Biyoloji dergisi ve kitapçıklarının esas yazarı idi.
Baskil merkez camisine ve bahçesine ve mezarlığa sığmayan insan kalabalığı, onun ne derece sayılıp sevildiğini gösteriyordu. Ah kardeş ah...
Kendisi ile aynı dönemde (1984) Fırat Üniversitesi Biyoloji Bölümünden mezun olduk. Çalışkanlığı ve zekası ile o hem Bölüm birincisi ve hem de Fakülte birincisi olarak mezun oldu.
Ömer başarılı bir araştırmacı ve hoca idi.
Ömer Munzuroğlu 1980'lerin ortasında Fırat Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak başladı. Master, doktora, akademik hayat ve 30 yılı aşan bir hizmet. Kendisi ile 3 adet yayın yaptım. Bunlardan bir tanesi an itibarı ile 300'ün üzerinde atıf almış bulunuyor.
Bana hep takılır ve "Hikmet Amerika'da 7 yıl kalmış da olsan sen benim için Baskil Cumhuriyetinden bir .... kardeşimsin" derdi. Ben de "eyvallah aynen öyle" derdim.
Mekanın cennet olsun canım kardeşim...
Facebook sayfasından:
Yine 2013'ten sonra pek bir paylaşım yapmadığı Facebook sayfasından bazı fotoğraflar:
Ömer Munzuroğlu
November 20, 2013 ·
Ne Yaparsan Yap....
Nasıl Yaşarsan Yaşa....
Fakat,
Gülebilmek için birini 'AĞLATMA'
Çıkarların için kimseyi 'SATMA'
Hikmet Geçkil Illinois Institute of Technology’de Moleküler Biyoloji alanında doktora derecesini aldı. Ben Gurion Üniversitesi’nde CHI bursu ile doktora sonrası araştırma yaptı. Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)'de Fulbright burslusu olarak çalıştı. Araştırma alanı Genetik Mühendislik olup, halen İnönü Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünde öğretim üyesidir.
7 Ağustos 2017
Gevrek embriyolar!
Geçen hafta başında ilk kez genetik kusuru olan insan embriyolarının düzeltildiği ve embriyoların canlılığını ve gelişmesini devam ettirdiği haberi sadece bilim dünyasında değil, normal ve anormal medyada da şu an fırtınalar koparıyor...
Önce embriyo nedir bir bakalım! Aşağıdaki resimde kocaman turuncu yumak şeklindeki yapı annemizin "yumurtası" ve 23 kromozomu var. Mavi bir ipe benzeyen kuyruğu ve firkete gibi görünen başı olan yapı ise babamızın "spermi" ve onun da 23 kromozomu var. Sperm yumurtaya içeriğini ve 23 kromozomunu aktarınca "döllenme" meydana geliyor (46 kromozomlu bir hücre). Bu hücreye "zigot", biraz ileri aşamasına "embriyo" deniyor (zigottan sonraki 4. gün ile 8.hafta arasındaki gelişme aşaması). Bu dönemden sonra başlayıp bebek doğumuna kadar geçen süredeki canlıya da "fetüs" deniyor. İşte hepimiz bir tek hücrenin (zigot) geometrik bölünerek (1-2-4-8-16-32-64-........gibi), ergin bir insanı (yaklaşık 100 trilyon hücre) oluşturduğu kusursuz ve hassas bir sistemin ürünleriyiz (Konuyu daha fazla uzatmadan kromozomlar, döllenme, vb konulardaki bir yazımı burada okuyabilirsiniz).
İki ve dört hücreli insan embriyoları [8 hücreye kadar hücrelerin hepsi birbirine benzer (totipotent). Sekiz hücreden sonra ise hücreler farklılaşır: Hangi tarafın baş, hangi tarafın karın, hangi tarafın uzuvları yapacağı yavaş yavaş belli olur ve böylece vücut bölgesini, doku ve organları oluşturmak üzere hücreler programlı bir şekilde bölünür. Sonuç: bizim gibi tam bir canlı organizma!]
Son 3-5 seneden beri bilim dünyasında fırtınalar koparan bir metot olan CRISPR-Cas9 gen veya genom düzeltme aracını bilim dünyasında duymayan olmamıştır (CRISP İngilizce'de "gevrek" anlamına geliyor!). Bu kadar yeni bir buluş ve arkasından gelen 1000lerce labdaki uygulamalar herkesin dilinde. Bu önemli konuda daha önceki yazılarımı burada, burada, burada, burada ve burada okuyabilirsiniz. Neyse, konumuza dönersek...
Yukarıdaki çalışma ile tek genle geçen hastalıklardan;
- solunum ve sindirimi etkileyen sistik fibroz (veya bazen kistik fibroz da deniyor),
- sinir ve dolayısı ile beyin işlevinin bozulmasına sebep olan Huntington hastalığı,
- vücuttaki fazla fenilalanin amino asitini diğer faydalı ürünlere çeviren bir enzimin (fenilalanin hidroksilaz) eksiklik ya da fonksiyon kaybından kaynaklanan fenolketonüri hastalığı,
- vücudumuzun her yerine oksijen taşıyan bir protein olan kırmızı kan hücrlerimizdeki hemoglobin proteinindeki tek bir amino asit değişikliğinden kaynaklanan orak hücre anemisi,
- hemofili (kanın pıhtılaşması problemi), telasami (akdeniz anemisi), progeria (erken yaşlanma) gibi bir seri genetik hastalığın önüne geçilmesinin mümkün olabileceği düşünülüyor.
Hikmet Geçkil Illinois Institute of Technology’de Moleküler Biyoloji alanında doktora derecesini aldı. Ben Gurion Üniversitesi’nde CHI bursu ile doktora sonrası araştırma yaptı. Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)'de Fulbright burslusu olarak çalıştı. Araştırma alanı Genetik Mühendislik olup, halen İnönü Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünde öğretim üyesidir.
25 Mayıs 2017
Başarıyı Köreltmek: Ev Ödevleri!
Daha önceki bir yazımda okulların başarıyı nasıl körelttiğini ve toplumları okuma, düşünme ve yaratıclığa karşı adeta nasıl allerjik yaptığını yazmıştım: Başarıyı Köreltenler: Okullar!
Öğrencilerin konuları anlama, yorumlama ve verilen problemi çözme ve yaratıcı becerilerini ölçen PISA testinden de burada ve burada bahsetmiştim.
Bu yazımda eğitim kalitesinde ve PISA testlerinde dünya ülkelerinin en tepesinde olan Finlandiya’nın bu başarısındaki çarpıcı bir ipucunu vereyim:
Öğrencilere EV ÖDEVİ vermemek!
Doğru okudunuz… Finlandiya’da öğrencilere ev ödevi verilmez. Haftalık ders saati ise en fazla 20 saat. Yani, günde 4 saat.
Peki biz dahil çoğu ilkede ev ödevi (home work) niye verilir?
Cevap: Öğrencileri başından savmak için.
Hem öğretmenlerin hem de velilerin işine gelir bu gaddar! durum. Öğretmenlerin işine gelir çünkü saatlerce ödevle cebelleşen çocukların ağızlarını açıp bir yorum yapacakları enerjileri kalmaz. Anne ve babanın işine gelir çünkü çocuklar mahkumlar gibi odalarına kapanır ya da kapatılır ve böylece ayak altında dolaşıp babanın maç seyretmesi, annenin pembe dizi izleme zevkine maydanoz olmazlar.
Bir kere “ödev” sözcüğü bile öğrencileri eğitimden soğutmak için yeter de artar bile. Neyi niçin öğrendikleri konusunda en ufak bir fikri olmayan öğrencileri, evlerine gönderirken onlara boğuşup duracakları bolca ödev vermek onların eğitimine vurulacak en büyük darbedir: okuldan çıkarken bir sonraki gün getireceği ödevi düşünen asık suratlı ve mutsuz öğrenciler…
Öf dedirten ve hiç bitmek bitmeyen ödevler… Bugün yaz yarın boz cinsinden bir ton saçmalık, bugün ezberle yarın unut cinsinden bir ton rakam, ifade ve formül…
Bu eğitim sistemini şuna benzetebilirsiniz: Bir şehrin telefon rehberini, yabancı bir sözlükteki tüm sözcükleri veya sayıların logaritmasını çocuklara ezberletmek. Bilgisayar, hesap makinesi, akıllı telefonlarla dijitalize olmuş dünyamızda bunların pratikte kime faydası olacak?
Sonuç: Okuldan eve gelip gün yüzü görmeyen (dolayısı ile vücuttaki vitaminleri eksik), arkadaşları ile çıkıp bir oyun oynamayan (hareketsizlikten obez olmuş), konuşmayan ve dolayısı ile anlama ve yorumlama becerileri dumura uğramış, sağlıksız ve sadece öğretilen ezbere hastalıklı bilgiye mahkum edilmiş beyinler…
Webster sözlüğündeki 1 milyon İngilizce kelimeyi öğrencilere ezberletmekle onların İngilizce konuşup anlayabileceğini mi düşünüyoruz?
O zaman önce biz eğiticilerin adam gibi bir eğitim alması gerekir…
Labels:
PISA testi,
Türkiye'de eğitim
Hikmet Geçkil Illinois Institute of Technology’de Moleküler Biyoloji alanında doktora derecesini aldı. Ben Gurion Üniversitesi’nde CHI bursu ile doktora sonrası araştırma yaptı. Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)'de Fulbright burslusu olarak çalıştı. Araştırma alanı Genetik Mühendislik olup, halen İnönü Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünde öğretim üyesidir.
24 Nisan 2017
Bilim Korsanlığında Rekor: kanser konusunda 107 hayalet makale!
Tümör Biyolojisi, alanında top olmasa da iyi bir dergi. Onkoloji (kanser bilimi) alanında yayın yapan 200 kadar dergi arasında yaklaşık 100. sıralarda ve impact (etki) faktörü de yaklaşık 3. Yayıncısı is akademik yayıncılıkta lider biri: Springer (Almanya).
2012-2016 yılları arasında bu dergide yayımlanmış 107 makale 20 Nisan tarihinde tekzip edildi ve "retraction" yani "geri çekme" diye damgalandılar. Nedeni ise, bu yayınların çoğunun mesleki etik kurallarını ihlal etmesi ve sahte kimlikler ve emailler ile derginin peer-review sistemini aldatarak bir şekilde yayımlanmış olmaları...
Düzenbazlık sınır tanımıyor. Adamlar sahte email adresleri vererek, kendilerine gelen yayınlarına yine kendileri hakemlik yapmışlar... ve bunun gibi bir sürü filim...
Ancak, bu yayınlara şu ana kadar yüzlerce defa atıf yapılmış. Bu yayınlara ne kadar güvenilebilir ve onlara atıf yapan makaleler ne olacak?
İşin garip tarafı, bu 107 makalediki ismlerin hepsinin Çinli olması: 18 tane Chen, 28 tane Zhang, 18 tane Xu, 17 tane Liu, 21 tane Wang var bu 107 makalede. Anlayamadığım ise 1.5 milyarlık Çin'de başka isim mi yok çocuğuna koyacak... Bildiğim kadarı ile Çincede binlerce harf var ve dili de oldukça karışık. İsim konusundaki bu kısırlık niye!!!
Tabi bu durum, sadece Springer ve Tumor Biology için de geçerli değil... Lağım fareleri her yerde ortaya çıkıyor. Khalid Zaman adında bir Pakistanlı işi iyi organize edip Elsevier dergilerinde 16 sahte yayın yapmış.
Her ne ise, özellikle kanser konusunda bazı en top yayınlardaki veriler bile tekrarlanamazken, bir de bu hayali bulgular, hayalet yazarlar, sahte ve çarpıtma sonuçlar yaranın üzerine tuz basıyor...
Hikmet Geçkil Illinois Institute of Technology’de Moleküler Biyoloji alanında doktora derecesini aldı. Ben Gurion Üniversitesi’nde CHI bursu ile doktora sonrası araştırma yaptı. Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)'de Fulbright burslusu olarak çalıştı. Araştırma alanı Genetik Mühendislik olup, halen İnönü Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünde öğretim üyesidir.
22 Nisan 2017
Kampüs kişilik ve kimliği yansıtır mı?
Yorumlar tamamen bana aittir ve gerçeği yansıtmayabilir ...
Bir kere çok eski (200 yıldan daha eski) üniversitelerin en göz alıcı noktasında kilise veya katedrale benzeyen ve üzerinde haç olan görkemli bir yapı var. Bu bilim ve dinin eskiden beri nasıl iç içe seyrettiğini de göstermektedir...
Birçok üniversite 2000'li yıllardan sonra eski mührünü (veya logo) bırakarak yeni bir logo ile devam etmektedir. Ancak, burada eski logolar verilmiştir. Onların daha gerçeği ve tarihi ifade ettiğini düşünüyorum. yeni logolar çok basit...
Başlayalım.
Aşağıdaki sıralama tamamen gelişigüzel olup, üniversitelerin bilimsel yetkinliği/etkinliği ile ilgili değildir. Ancak, seçilmiş olan üniversiteler dünyada hemen tüm akademik sıralamalarda önde (ilk 100de) gelenlerdir.
MIT: çalışkanlık, zorluk, beceri, akademik işbirliği, tanınma, yenilik, ürün... mühendislik... | |
Stanford: bireycilik, başarı, ürün, yenilik, tanınma... tıp... biyoloji... | |
UCLA: kişisel başarı, tanınırlık, | |
Yale: eskilik, hak ettiğinden daha az tanınma... tıp... biyoloji... | |
Oxford: eskilik, şövalye, kilise, tanınma, elitizm, tarih... | |
Cambridge: Kraliyet, eskilik, kilise, ün... | |
Columbia: şehir... | |
Carnegie-Mellon | |
Cornell: ün... biyoloji... | |
Duke: basketbol... | |
ETH-Zurich: Avrupa'nın göz bebeği... teknoloji... mühendislik.. | |
Georgia Tech | |
Humboldt-Berlin | |
Imperial College London: Kraliyet | |
Johns Hopkins: girişimcilik, | |
Karolinska Inst: Nobel | |
McGill, Canada: Doğa | |
National Univ Singapore: şehir | |
North Carolina State: Doğa | |
Northwestern: şehir | |
Princeton: eski, ün, fizik.. | |
Technical Univ Munich: fikrim yok... şehir | |
Univ Alberta: doğa | |
Univ Arizona: çöl, güzellik, zor şart... | |
UC Berkeley: ün, başarı, biyoloji, doğa... | |
UC Davis: fikrim yok... doğa... | |
Univ Colorado: doğa, katalitik RNA... | |
Univ Michigan: ün... doğa... | |
Univ Chicago: şehir... tarih... ün... | |
Ludwig Maximilian, Munich: fikrim yok... logoda bol miktarda dini motif... Meryem vs..
| |
Univ Edinburgh: eski... doğa... | |
Univ College London: ün... eski... dini motif... | |
Univ Illinois-Urbana-Champaign: doğa... fizik... | |
Univ Toronto: şehir... dini motif... | |
Univ Washington: doğa... ün... | |
Univ Pennsylvania: şehir... | |
Univ-Tokyo: fikrim yok... | |
Tsinghua Univ, Çin: fikrim yok... ancak kampüsü sakin... Sanki 1.5 milyarlık çinde değilmiş gibi... | |
Tokyo Univ Tech: Tokyo'da bu kadar boşluk kalmış mı? doğa... | |
Notre-Dame: kilise... bol miktarda dini motif... futbol takımı... | |
UC San Francisco: tıp... | |
Devamı burada.... |
Hikmet Geçkil Illinois Institute of Technology’de Moleküler Biyoloji alanında doktora derecesini aldı. Ben Gurion Üniversitesi’nde CHI bursu ile doktora sonrası araştırma yaptı. Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)'de Fulbright burslusu olarak çalıştı. Araştırma alanı Genetik Mühendislik olup, halen İnönü Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünde öğretim üyesidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)