Üniversitelerimiz kantite (nicelik) değil kalite (nitelik) ile övünmelidir. Üniversitelerdeki lisansüstü öğrenci sayısı en az 10 kat artmalıdır. Bir örnek: dünyanın en seçkin üniversitelerinden biri olan Harvard Üniversitesinde 15000 kadar lisansüstü (masterve doktora) öğrencisi varken, lisans öğrencisi sayısı sadece 6700'dür. MIT'de bu rakamlar lisans öğrencisi için 4528, lisansüstü öğrenci için 6773'tür. Ülkemizin de en seçkin üniversitelerinde durum buna benzerlik göstermektedir (ör. Boğaziçi Üniversitesinde lisanstaki öğrenci sayısı 10692, lisansüstü öğrenci sayısı 3526'dır).
Dolayısı ile üniversitelerimiz öğrenci sayısı ile değil, başarıları ile övünmelidir. Ancak ne yazık ki, özellikle taşra üniversiteleri başta olmak üzere çoğu üniversitemizin yöneticisi kendini ilin belediye başkanı ile yarışa girmişcesine sayılarla kafayı bozmuş durumdadır. Bu konuda başka çarpıcı bir örnek vereyim: 2014 yılında MIT'nin kayıt yaptığı lisans öğrenci sayısı 1043, Harvard Üniversitesi için ise bu sayı 1667. Bazı üniversitelerimizde bu sayıları bir tarafa bırakalım, her yıl verdiğimiz mezunlar bunların kat be katıdır. Herhalde sürü mantığı ile bir süre daha öğrenci yetiştirmeye devam edeceğiz...
Scientia, Fortitudo et Virtus (Bilgi, Cesaret ve Fazilet)
4 Eylül 2015
Ülkemizde Yüksek Öğretim
Hikmet Geçkil Illinois Institute of Technology’de Moleküler Biyoloji alanında doktora derecesini aldı. Ben Gurion Üniversitesi’nde CHI bursu ile doktora sonrası araştırma yaptı. Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)'de Fulbright burslusu olarak çalıştı. Araştırma alanı Genetik Mühendislik olup, halen İnönü Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünde öğretim üyesidir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder